 Bülent YILMAZ
O şimdi anılarımızda yaşıyor... Biz büyüdük... yaşlandık hatta, ama o hala 21 yaşında. O günleri asla onsuz düşünemeyeceğiz. Ve bugünümüze de taşıyacağız onu. Eşsiz kişiliği ile hemen hepimize birer parçasını verdi zaten. Kısacık süren ömrünü çoğaltıyoruz şimdi.
 Barış ERTUĞRUL
Fizik ile başedemeyip 1996 yılında Felsefe bölümüne geçti. Ama yağmurdan kaçarken doluya tutulduğunu kayıttan sonra farketti. Tabi ki iş işten geçmişti. Bu bölümü bitirmek istedi ve 7 yıl gibi kısa bir sürede bunu başardı. Bu süre zarfında Boya-Badana işleri yapan biri ile çalışırken bir Büfede daha güzel iş buldu ama Büfenin işlerini kapattı. Sonra cafe açtı, onu da yüzünün akıyla batırdı. Sonra ticaretten elini, eteğini çekip 2003 yılında memur oldu. İzmir Buca Hoca Ahmet Yesevi Lisesinde 4 yıl Rehber Öğretmenlik yaptıktan sonra bir maceraya atılıp Niğde Anadolu Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesine atama istedi... oldu... Şİmdi Orta Anadolu kültürünü tanımaya çalışıyor. Hakkında henüz şikayetçi olan olmadı. Devletin batışının ise kendisi ile bir alakası olmadığını, bunun için AKP'ye bakılması gerektiğini düşünüyor.
Bir de memurluktan sonraki, ama daha iyi şansı, güzel bir evlilik yapmak oldu. Yıl 2004... Şimdi oğlunu büyütüyor... Arkadaşları, bu bebeğin, babasının eğitiminden ve göbeğinden korunması gerektiğini düşünüyor.
İletişim için epikurosster@gmail.com adresini kullanabilirsiniz.
 Mesut SAPAZ (C-19)
Yaşlandı... Artık böyle değil. Ege Nükleer Tıp bünyesinde önüne gelene iyot içiriyor. Radyasyon kokusundan yanına varılmıyor. Bu yüzden dikkat. Gerçi üzerindeki radyasyonu, sık sık dağlara tırmanarak, denizlere dalarak atmaya çalışıyor ama, bunu daha çok yapması gerekiyor anlaşılan.
 Ahmet ÖZKAN (Horoz)
Bir tarihte Fen Fakültesi bahçesindeki bir ağaca ıslatılmış parmağı ile bir çizik atarak, "Bu okulu 4 yılda bitireceğim" demişti. O ağaçların maruz kaldığı bu tür onlarca çizikten yalnızca sözü edilen bu çiziği gerçekleştirebildi. Şimdi yeşile zarar vermenin bedelini ödüyor Urfa Viranşehir'de. Gerçi Denizli Horozunu oradaki halka tanıttığı ve bu sayede Denizli'nin turizm potansiyeline katkı sağladığı rivayetleri de var ama bu konu epey tartışmalı... Yaşadığı onca şeye rağmen, o günkü gibi, gülümsemesinin hala eksik olmadığını da belirteyim...
 Kemal KAYAŞ
O artık Baran'ın babası. Şimdi oğlunu Kayaşizmin öngördüğü kurallar çerçevesinde, yine Kayaşizmin gelecekteki lideri olarak yetiştiriyor. Hala muhalif bir ruhu var ama galiba bu ruhu oğlunun taktığı yok. Üniversitede yaptığı şampuanların hala bozulmadığı ama aynı zamanda kullanmaya kimsenin cesaret edemediği söyleniyor. Eski dostu şarap çoktan unutulmuş olsa gerek.
 Vedat TEKİN
Baca hala tütüyor... Kara kara...
|
